14 Ağustos 2012

Zahir * Paulo Coelho / Kitap


 Çok önceleri ara ara okumuştum Paulo Coelho 'nun bir kaç kitabını. Veronika Ölmek İstiyor, Simyacı , Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım, On Bir Dakika. Hepsinden bir kaç birşey hatırlıyorum sadece ve çoğunu beğendiğimi... Bu bakımdan okuduğunu unutmak çok berbat bir duygu. Bu blogu açmamın asıl nedeni de bu zaten okuduklarım havaya karışmasın istiyorum...
Kitabı okumadan önce kapağından mıdır nedir ( bu bakımdan altlarda paylaştığım İngiltere de çıkan kapak daha ilgi çekici) sıkıcı olduğuna karar vermiştim ancak okumaya başlar başlamaz hayatımın yazarını buldum sandım bir an sonra kitabın sonlarına geldikçe bu kararımdan da vazgeçtim. Çünkü çok şahane bir dille ve samimi bir hikayeyle başlayan kitap daha sonra dağılıyor gerçek dışı unsurlar oluşmaya başlıyor, tekrarlar başlıyor. Karakterlerin konuşmaları o kadar birbirine benziyor ki kim konuşuyor bazen anlamak için tekrar okumak zorunda kalıyorum. 

Kitabın hikayesi ise, çok ünlü bir yazarın birden bir eşi ortadan kaybolur ve yazar onu bulmaya çalışırken kendini bulmaya başlar ve tanımaya...Hayat, aşk, ilişkiler üzerine çok güzel fikirler üretmiş bir kitap bu. Ancak hikaye ve karakterler çok sağlam kurulmamış. Daha çok fikirleri böyle dümdüz anlatmaktansa bir hikayeye yedirmek için hikaye araç olarak kullanılmış. Ancak yine de başucu kitabı olabilecek kitaplardan. Ben beğendim ve altını çizdiğim çokça şey oldu unutmamak adına. Arada insanın bunları okuması lazım diye buraya da yazıyorum. Kitap hakkında fikir verecektir. Keyifli okumalar...
  • " İçimdeki acıyı anlamıyorlar mıydı? Herkes üzgün olmalıydı, beni anlamıyorlar mıydı? Herkes üzgün olmalıydı, beni anlamaları gerekiyordu, ruhu kan kaybedercesine aşkını kaybeden bu adama destek vermeliydiler."
  • "...işte bu nedenle bir hayali besleyerek yaşamak, sonunda hiçbir şey elde edememe olasığıyla yüzleşmekten daha iyiydi."
  • "...çünkü insan ruhunu sürekli tedirgin eden şüphelere son veren tek yol fanatizmdi."

  • " Yapman gereken sadece dikat etmek; dersler daima sen hazır olduğunda gelir ve sen işaretleri çözebilirsen bir sonraki adımı atman için bilmen gereken herşeyi öğrenebilirsin."

  • "...yardım etmeye değer bir insan olduğun için sana yardım ettiğimi düşünüyorsundur, çünkü en iyi sensin ve herkes kendiliğinden senin yeteneğinin farkına varmalıdır."

  • " Oysa ruhlarında taşıdıklarını bile bilmedikleri keder, gözlerinden okunuyor."

  • " ...Yine sorarım: ' Yaşam sadece bundan ibater mi diye merak ettiniz mi hiç?' Yanıt: ' Evet bu kadar.' Israr ederim: ' Öyleyse yaşamın anlamı iş, aile, bir gün büyüyecek ve sizi terk edecek çocuklar, gerçek bir sevgiliden çok, bir arkadaşa dönüşecek bir zevce ya da koca. Ve elbette bir gün gelecek iş de bitecek. Bunlar olduğunda ne yapacaksınız?' Yanır: Yok. Hemen konuyu değiştiriverirler."

  • " Ama özgürlük nedir? Kocanın senin yaptıklarınla ilgilenmediğini görmek mi? Evlendiğin kişi kendini büsbütün kendi işine, önemli, harikulade, zorlu kariyerine verdiğinden kendini yalnız hissetmek ve içindeki en derinlerdeki duygularını bile paylaşacak kimsenin olmaması mı?"

  • " Yanlış dostlar sadece zor zamanlarda üzgün destekleyici yüzleriyle ortaya çıkıyorlar, aslında bizim acımız onların mutsuz yaşamlarında bir anlamda teselli görevi görüyor."

  • " Tüm yaptığı kendin için üzülmeni sağlayan sürekli bi arzuyu beslemek, çünkü senden daha güçlü olan insanların kurbanı oldun sen. Yoksa bu senin bir başka sınıra dayanmanı ve seni inciten insanlara vurmaya hazır bir intikamcıya dönüşmeni sağlar. Sence bu zaman kaybı değil mi?"

  • " Kendimi okurlarım aracılığıyla bulurum, başkalarının da anladığını gördüğüm zaman ne yazdığımı anlarım, asla daha önce değil."

  • " Bir şey bilmediklerini kabul etmekten korkmayanları Tanrı korusun."

  • " Çelişki varsa aşk güçlenerek büyür. Meydan okuma ve değişim söz konusu olduğunda aşk korunur."

  • " Aşk evcilleşmemiş bir güçtür. Onu kontrol etmeye çalıştığımızda bizi yok eder. Onu hapsetmeye çalıştığımızda bizi esir alır. Onu anlamak için çabaladığımızda kendimizi kaybolmuş ve şaşkına dönmüş hissetmemizi sağlar."

  • " Eğer yalnız değilsek, o zaman gittiğimiz yolun yanlış bir yol olduğunu anlamak ve yönümüzü değiştirmek için daha fazla gücümüz oluyor."

  • " Bütün kocaların yaptığı gibi karına, sadece taşınır ve taşınmaz mallarının bir parçasıymış gibi davranmaya başladığın zaman iş o noktaya geldi."

  • " Tarihte belli bir noktada birisi dönüyor ve diyor ki: ' İki insan evlendiğinde hayatlarının geri kalanı boyunca, donmuş gibi bir arada kalmalılar.'...Kurallar diyor ki: ' Mantıklı ol, geleceği düşün, çocuklarını düşün. Değişemezsin, hareket noktasındasın varacağın yere kadar birbiriyle aralarında aynı uzaklığı koruyan iki tren rayı gibi olmak zorundasın.' Kurallar aşkın değişmesine izin vermezler ya da önceleri büyüyüp sonra yarı yolda azalmasına da - bu çok tehlikelidir.."

  • " Einstein'in söylediği gibi, Tanrı evrenle zar oyunu oynamaz; herşey birbiriyle bağlantılıdır ve herşeyin bir anlamı vardır."

  • " Hatırlıyorum da, yıllar önce, birisi bana yaşamın boyunca sahip olduğum sevgililerim arasında bir ortak payda olup olmadığını sormuştu. Yanıt basitti: BEN. Ve bunu fark ettiğimde doğru insanı aramak için ne kadar zaman kaybettiğimi gördüm."

  • " Bir şeyin ne zaman sona erdiğini bilmek daima önemlidir. Dairelerin kapanması, kapıların kapanması, kitapların biten bölümleri, adını ne koyarsak koyalım; önemli olan yaşamımızda olup bitenleri geçmişte bırakmak."

  • " Ama bir mezar taşı yazısı seçmem gerekirse? Şunların yazılmasını isterdim: Hala yaşarken öldü. Bu bir açıdan çelişkili gibi görünebilir, ama çalışmayı, yemek yemeyi ve her zamanki sosyal faaliyetlerine katılmayı sürdürseler bile yaşamayı bırakan birçok insan tanıyordum. Herşeyi otomatik yapan, her yeni günle birlikte gelen büyülü anları unutan, yaşamın gizemi hakkında düşünmeyi asla bırakmayan, bir sonraki dakikanın bu gezegende yaşadıkları son dakika olabileceğini asla anlamayan insanlar."
  • " Esther insanların neden üzgün olduğunu soruyor. ' Çok basit' diyor yaşlı adam. ' Kendi hikayelerinin tutsağı onlar. Herkes yaşamın asıl anlamının bir planı izlemek olduğuna inanıyor. Bu planın kendi planları mı olduğunu yoksa bir başkası için mi yapıldığını asla sorgulamıyorlar. Deneyimler, anılar, diğer insanların fikirlerini, ve daha birçok şeyi topluyorlar ve bu belki de başa çıkabileceklerinden çok daha fazla oluyor. Ve işte bu nedenle hayallerini unutuyorlar."
  •  "Sevginin gerçek enerjisinin ruhuna işleyebilmesi için, ruhunun doğduğun andaki gibi olması gerekli."
  • " ....Birbirlerinden giderek daha fazla uzaklaştıklarını görebiliyorlar, ancak nedenini anlayamıyorlar, ama dostlarına bu konudan bahsetmiyorlar; onlar birbirlerine destek olan ve aynı şeylerden hoşlanan mutlu çifti simgeliyorlar. Kadının bir sevgilisi oluyor, tabi adamın da ; fakat asla ciddi bir ilişki değil elbette. Önemli, kaçınılmaz, gerekli olan, sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi davranmak, çünkü değişmek için çok geç. Benim başıma hiç gelmediği halde bu hikayeyi biliyorum. Ve bence hayatımız boyunca bunun gibi durumlara katlanmak üzere yetiştiriliyoruz."

6 yorum:

  1. Coelho'nun -On Bir Dakika- isimli kitabını okumuştum seneler önce ve ne zamandır başka kitaplarını da okumak istiyordum. D&R-Can Yayınları kampanyasından dört kitabını, bir de Coelho'nun hayatını anlatan kitap aldım:) Henüz okumaya fırsatım olmadı ama en azından elimin altında, gözümün önündeler:)
    Ama bu kitabı yok içlerinde.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabını da öneririm. DnR daki Coelho nun hayatını anlatan kitap pek beğenilmemiş o yüzden almamıştım ben de. İyi okumalar

      Sil
  2. Simyacı hariç hiçbir kitabını henüz okuyamadım ama almak istediğim kitaplar listemde en çok Coelho'nun kitapları var.PAylaşım için tşkler<

    YanıtlaSil
  3. Okumakta çok zorlandım , aynen bir yer geldi ilerleyemedim , şimdi sindirmeye çalışıyorum..

    YanıtlaSil

Her türlü soru, eleştiri, isteğinizi, görüşünüzü lütfen hakaret içermeyen cümlelerle yazın. Seve seve hepsine cevap veriyorum...